Oyun

Gökyüzünde Yükselen Yalnızlık: Forever Skies İncelemesi

Forever Skies’a ilk adımımı attığımda, beklentilerim oldukça farklıydı. İsmi beni bir savaş oyununa yönlendirmişti, ancak karşılaştığım şey, Dünya’nın kıyamet sonrası çorak topraklarında geçen sürükleyici bir hayatta kalma deneyimi oldu. Oyunun Erken Erişim döneminden kooperatif güncellemesine kadar uzanan iki önemli evresine tanık oldum ve bu süreçte yaşanan değişimler, deneyimi baştan aşağıya yenileyerek çok daha akıcı ve kullanıcı dostu bir hale getirdi. Bu tür oyunlar, özellikle uzay yolculuğu gibi karmaşık mekanikler içerdiğinde, oyuncuları ilk başta bunaltabilir. Ancak Forever Skies, zorluğuna rağmen şaşırtıcı derecede huzurlu bir atmosfere sahip. Oyun, sizi yavaşça içine çekiyor ve her şeyi nerede bulacağınızı adım adım gösteriyor. Kimi oyuncular bunu “elden tutma” olarak görse de, oyunun sunduğu zengin içeriğe alışmak için mükemmel bir başlangıç noktası.

İlk İzlenim: Teknik Aksaklıklar ve Sonrasında Gelen Büyü

Oyuna ilk başladığımda, giriş sahnesindeki teknik sorunlar beni hayal kırıklığına uğrattı. Hem ilk Erken Erişim sürümünde hem de kooperatif güncellemesinden sonraki denememde, sahne ciddi şekilde bozuktu. Donmalar, gecikmeler ve sesle senkronize olmayan altyazılar, deneyimi olumsuz etkiledi. Bu durum, özellikle altyazıya ihtiyaç duyan oyuncular için kabul edilemez bir durum. Neyse ki, ara sahneden sonra oyunun gerçek potansiyeli ortaya çıktı. Kendimi anında oyunun akışına kaptırdım ve her saniyesinden keyif aldım. No Man’s Sky gibi devasa oyunlarla karşılaştırıldığında, Forever Skies çok daha erişilebilir ve oyuncuyu boğmayan bir deneyim sunuyor. Tek dileğim, oyunun Steam Deck desteği alması. Zira bu, hareket halindeyken veya dinlenirken oynamak için mükemmel bir seçenek olacaktır.

Dünyanın Çöküşü, Yalnızlığın Yükselişi

Forever Skies’ın dünyasına adım attığınızda, ıssızlık, yalnızlık ve tehlike hissi sizi karşılıyor. Atmosfer o kadar yoğun ki, hayatta kalmak için yiyecek ve su arayışınızda çaresizliği derinden hissediyorsunuz. Oyunun en sevdiğim yönlerinden biri, zanaat sistemi ve gökyüzünde yüzen kalıntılardan topladığınız malzemeleri sentetiklere ve metallere dönüştürme yeteneği. Başlangıçta hava gemimin ne kadar küçük olduğuna şaşırmıştım. Özellikle motoru yerleştirmeye çalıştığımda, yeterli alan yokmuş gibi hissettim ve bu durum, gemiyi kullanırken nasıl bir deneyim yaşayacağım konusunda beni endişelendirdi. Ancak, oyunda ilerledikçe karşılaştığınız ürkütücü yaratıklar, sizi güvenli alanınızdan çıkarıp hayatta kalma mücadelesine daha da itiyor.

Keşif, Üretim ve Bekleyiş

Oyunun başından itibaren, keşif ve kaynak toplama döngüsüne dahil oluyorsunuz. Neyse ki, her şey size net bir şekilde açıklanıyor ve hayatta kalmak için gerekli malzemeleri toplamaya başlamak çok kolay. Temiz su ve yiyecek elde etmek için bir araştırma istasyonu ve üretim makinesi inşa etmeniz gerekiyor. Ancak, üretim sürecindeki zamanlayıcılar, özellikle oyunun başında biraz can sıkıcı olabiliyor. Örneğin, bir su arıtıcısı membranı üretmek 30 saniye sürerken, diğer ürünlerin üretimi bir dakikaya kadar veya daha uzun sürebiliyor. Oyunun ilerleyen aşamalarında bu pek sorun olmasa da, başlangıçta yapacak başka bir şeyiniz olmadığında beklemek zorunda kalmak, oyunun akışını biraz kesintiye uğratıyor.

Güncellemeler ve Değişen Deneyim

Oyunu ilk olarak güncellemeden önce oynadığım için, kayıt dosyam oyunun son sürümüyle uyumlu değildi. Bu, birçok oyuncuyu etkilemeyen bir sorun olsa da, her şeye yeniden başlamak zorunda kalmak biraz sinir bozucuydu. Ancak, geliştiricilerin oyunda yaptığı değişiklikleri görmek ilginçti. Özellikle eğitim alanının önceki sürüme göre daha kolay ve hızlı geçilebilir olduğunu fark ettim.

Gökyüzünde Huzur ve Yalnızlık

Genel olarak, Forever Skies ile harika zaman geçirdim ve oyuna daha fazla zaman ayırmak için sabırsızlanıyorum. Geliştiricilerin oyuna gösterdiği özen ve destek takdire şayan. Forever Skies, uzun bir günün ardından rahatlamak ve kendinizi oyunun atmosferine bırakmak için mükemmel bir seçenek. Oyunu henüz kooperatif modunda denemedim, ancak tek başıma oynamaktan da keyif alıyorum. Başlangıçtaki teknik aksaklıklar ve başlangıçta uçmanın yavaşlığı gibi bazı sorunlar olsa da, Forever Skies’ın yarattığı yankı odası hissi, yalnızlık ve ıssızlık duygusu beni kendine çekiyor. Kıyamet sonrası bir dünyada geçmesine rağmen, oyunun oynanışı beni şaşırtıcı bir şekilde sakinleştirdi. Umarım bir gün Forever Skies’ın Steam Deck onaylı olduğunu görürüz, çünkü bu, taşınabilir bir cihazda oynamak için ideal bir oyun olacaktır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu